Dün 90 boyunca heyecan yaşadık. Beşiktaş aldığı maçı göz göre göre verirken bir kez daha şahit olduk; futbolun şakası yok. Öncelikle sözüm sana N'Koudou.. Penaltının kaçmasına sözüm yok ama o nasıl vuruş arkadaş! Böyle bir laubalilik halı saha maçında bile yapılmaz. Bir de Tottenham forması giymişsin, yazık!

Baskılı ama pozisyon üretmeden oynamasına, hem de şans golleriyle iki farklı üstünlüğü de yakalamasına rağmen Beşiktaş'a dünka beraberlik yakışmadı. Umarım bu beraberlik kulaklara küpe olur! Tabii ki Aboubakar, Cenk ve hatta Hasic'in sakatlıkları nedeniyle forma giymemesi büyük handikaptı ama beyler koşmadan maç kazanamazsınız. Nerede o geçen haftalardaki öve bitiremediğimiz mücadele gücünüz beyler?

Ankaragücülü Kulusic'in iki golü kendi kalesine atması çok konuşulacak belki ama ben ilk golü Korcan'a yazarım, ikincisine de ''futbolun cilvesiydi'' derim. Beşiktaş dün yorgun savaşçı gibiydi. Takım, Ghezzal dışında formsuzdu. Tabii bir de dün kazanılan 1 puanda Ersin'in de katkısı var.

Hikmet Karamanlı başkent ekibinin hakkını verelim. Doğrusu Alper Potuk'un maestro şefliğinde Ankaragücü bu sezon tartışmasız Dolmabahçe'ye gelen en iyi ekipti. 17 yaşında Potuk'u elinden tutup Beşiktaş'a getirirken çok bilmiş yöneticiler o gün bana engel olmuşlardı.

Aboubakar, Cenk, Hasic'in ardından Oğuzhan'ın sakatlanması bir başka üzüntü kaynağı olydu. Umarım artık devamı gelmez. Ve gerçek şu ki, Beşiktaş özellikle Aboubakar'ı çok arıyor. Ama uzun lig maratonunda olur böyle vakalar, üzerinde fazla durmadan, önümüze bakalım. Beşiktaş Türkiye'nin hala rakipsiz en iyi takımı. Ve hala da şampiyonluğun en büyük favorisi.

Sinan Vardar / Fotomaç