Seyret bu seneki maçlardan birini unutursun bildiklerini iyi mi?! Dersin ki bunlar ne yapıyor? İnanılmaz çifte standart, tutarsız hakem yönetimi, skora dayalı düdükler…

Bu futbolsa benim zamanında oynadığım ne dersin? Maçların insan sağlığını tehdit eder hale gelmesinden mütevellit VAR icad edildi.

Eeeee!?

Hakemin göremediğini VAR görür. Adalet tecelli eder. Ve tartışmalar minimize edilir diye düşünüldü. Ya VAR gördüğünü söylemezse? İşte sıkıntı burada bence...

Eski kapalının önünde Diaby’ye Isaac tarafından yapılan harekete hakem elinde sarı kartla koşarak geldi. Demek görmüş ki kartla geliyor. Ama kartın rengi yanlış! Kim diyecek bunu?

VAR...

Yayıncı kuruluş elli kere gösterdi zira... Fısılda kulağına iş bitsin. Yok abi... Skora göre maç yönetiliyor. Kural mural hak getire... Dünyanın neresine gidersen o pozisyon kırmızı. Çalmıyorsan! Çağıracaklar seni Riva’ya gösteremediğin kırmızıyı sana gösterecekler 5 hafta dinlen!!!

Şu Ozan Tufan’a verilen penaltı verilir de verilmezse ne denir ki? İnisiyatif sıfır. Futbolcu psikolojisi eksi... Ona penaltı veriyorsan yine Diaby’ye ceza sahası içinde yapılan hareket için bir hafta evvel çalacaksın düdüğü... Çalmıyorsan! Çağıracaklar Riva’ya!.....

Velhasılı

Fenerbahçe Kayseri de penaltım verilmedi der. Trabzon bağırır, Beşiktaş çağırır. G.Saray operasyon var der. Her hafta biri isyan eder, Sonu yok bu işin... Koskoca Süper Lig ortalama 20 hakem etrafında dönüyor. Derbilere iki-üç hakem dışında kimse verilmiyor... Çare ne biliyor musunuz? Hakem sayısını 65-70’e çıkarmak... Böylelikle elinde koz olacak.... Yanlış yapan hakemi çağıracaksın Riva’ya, kuracaksın mahkemeyi, soracaksın! Atıyorum niye vermedin penaltıyı? Kem küm mü yapıyor? Cevap tatminkar değil mi? Ver 5 maç ceza! Bak bir daha göstermesi gereken kartı göstermekte tereddüt ediyor mu?! İstiyorsa göstermesin 5 binden gitti 25 bin. Bunu nasıl yaparsın? Elinde çok hakem bulundurursan.... Çıkar hakem sayısını 70’e kurtul......

Sofrayı baştan kurmak

Yeni yönetim, yeni düşünce demek. Yeni heyecanlar, yeni fikirler. Kötü gidenleri düzeltebilme fırsatları demek... Hele bir enkaz varsa ortada!? Neler yapılabilinir? Bir ses, bir fikir. Birçok yeni kapı açabilir...

Bu minvalde naçizane önerilerim olacak. Değer bulması umuduyla.....

Mesela,

Bilet ve kombine fiyatlarının mevcut rakamlara oranla en az yüzde 30 düşürülerek, stadımızın hep dolu tutulmaya gayret edilmesi düşünülebilinir. Böylelikle oluşan kalabalıktan başta ürün satışı ve takıma olan desteğin artması gibi faktörlerin devreye girmesi ortaya çıkar ki tadından yenmez...

Mesela,

Hepimiz biliyoruz ki kulüp içi dedikoduları zaman zaman alıp başını gitmekte... Taraftar ve kongre üyeleriyle bir iletişim kanalı oluşturulabilinir. Böylelikle şeffaf ve güvenilir ve samimi bir ortam oluşur ki tadından parmaklarını yersin....

Mesela,

Biliyorsunuzki eski kapalıya özlem tavan yapmış durumda. Buradan yola çıkarak stad akustiğinin iyileştirilmesi için teknik ve bürokratik imkanların zorlanması zaruri duruyor... Buraya yönelik bir çalışma yapılırsa sofradan kalkmak istemezsin....

Mesela,

Euro’ya dayalı sistemde resmen göçtük. Yan bastın parası, niye baktın parası… Üstüne birde imza parası çıkarttılar iyi mi?! Diyorum ki; Tüm sözleşmelerde ve ödemelerde TL’ye geçilse nasıl olur? Performansa dönük ücretlendirme öne çıkarıldı mı, bir tabak daha var mı diye sorasın gelir...

Mesela,

Ithalat ve tüketim kültüründen vazgeçmek. Nasıl geliyor kulağa? Farklı liglerden doğru yaşta ve doğru yatırımlara yönelmek ve temel anlayış olarak üretim ekonomisini benimsemek. Özkaynağı sırtta külfet değil de başta taç olarak düşünmek. A takıma senede ortalama en az 2 oyuncuyu verebilirsek ve alt yapıyı ve üst yapıyı tatlı bir heyecan içine sokarsak scouting sisteminin de amaca yönelik işleviyle, kulüp asli işine döner ki tatlılardan ne var diye sorasın gelir!

Mesela,

Herkesin merak ettiği ve anlamlandıramadığı Bankalar birliği ile yapılan anlaşmanın detayları ve nihai sonu nedirin psikozu var. Bu konuyla ilgili herkesin anlayacağı dilden bir açıklama yerinde olacaktır.

Mesela,

Geçmiş dönemde birçok arkadaşımızın ve büyüğümüzün kongre üyelikleri usulsüz şekilde ellerinden alındı... Bunlar tekrar düzenlenerek işe başlanılabilinir. Aidatların otomatik ödenmesi özellikle. Özel günlerde iyi bayramlar tebriği geliyorsa telefonlara aidatınızı ödemediniz son 10 gün son 5 gün gibi bilgilendirme de yapılabilinir. Bu da camiayı bir arada tutmaya yönelik bir harekettir Ve birden sofrayı baştan kurma isteği belirir içinde!!!!!

Alen Markaryan / Akşam