ESPN'in usta draft yazarı Mike Schmitz yaptığı Avrupa gezisinin sonunda ESPN'e "Alperen Şengün gözlemcilere Nikola Jokic hatasını yapmamak için yemin ettiriyor" başlıklı bir yazı yayınladı.

Bu yazıda Schmitz Alperen'in NBA potansiyelini ve yeteneklerini göz önüne seriyor. Tamamını ESPN'in sitesinden de okuyabileceğiniz yazının geniş bir özetini sizler için Yasin Yıldırım çevirdi. Keyifli ve gururlu okumalar:

Alperen'i yeni Jokic olarak adlandırmak 18 yaşındaki ultra faydalı Türk uzuna haksızlık olur. Jokic'in oyun hissiyatı ve yaratıcılığı nadir görülebilecek bir seviyede. Ayrıca Jokic Sırbistan'da kalarak gelişebilmek için fırsat yakaladı. En sonunda da Nuggets gibi topu onun eline bırakan ve hücumu yönetmesini isteyen bir takımın parçası oldu. Jokic, Alperen'den çok daha uzun, büyük ve daha modern bir oyuna sahip. Fakat 2.08'lik Alperen ki kendisi Beşiktaşta rekorları zorlayan bir sezon geçiriyor, Jokic ile aynı soruların sorulmasını sağlıyor.  Jokic oyununu ayak hızı olmadan boylaı alan dominasyonuyla sağlarken Alperen'in hızlı spinleri, müthiş post oyunu ve bel arkası pasları onu Jokicle eşleştiriyor. Alperen ile konuştuğumuzda "Jokic'i sürekli izliyorum ve onunla aynı şekilde oynamak istiyorum. Geriye çekilerek atışlar, post hareketleri ve benzeri şeyler. Ona çalışıyorum ve birçok kişi Jokic'e çok benzediğimi söylüyor." diyerek Jokic benzerliğini belirtti.

Bundan 1 yıl önce Alperen kesin bir NBA adayı değilken şimdilerde ilk 15 sıradan gitmesine kesin gözle bakılıyor. Covid döneminde kilo vererek fitleşen Alperen'in kulaç uzunluğu boyunn da aynı olduğu Julius Randle'a eşit. Kulaç uzunluğu olarak benzer boylardaki Kevin Love ve Domantas Sabonis'ten uzun olan Alperen'in boyunun hala uzayabilme ihtimali de var. UCLA'den NBA'e geldiğindeki Kevin Love ile aynı boydaki Alperen'in çok daha atlet olduğunu söylemek ise yanlış olmaz. Kendisine bunu sorunca "Artık çok daha atletik bir vücudum var. Geçtiğimiz günlerde bir maçta 360 derece smaç yaptım. Bunu bir sene önce düşünemezdim bile ama şimdi denemek zorundayım. Her şeyi denemek zorundayım" diyerek limitlerini zorlamak istediğini gösterdi. 

Bu sezonu 19.4 sayı 9.4 ribaund 2.5 asist 1.4 top çalma ve 1.6 blok istatistiklerini yüzde 67 2 sayılık atış yüzdesiyle geçiren Alperen'in yakın tarihte eşi benzeri yok. Dario Saric'in 2014 yılındaki istatistiklerine benzese de o ligin kolaylığı düşünülünce Alperen'in rakamları daha etkileyici denilebilir. Yine de Luka Doncic'in yaptıklarıyla da karşılaştırılmaması gerektiğini belirtmekte fayda var. İstatistikleri 40 dakikaya vurulunca ise Alperen Şengün tarihin gördüğü en müthiş istatistiklere sahip ve saha içinden 70.2 true shooting yüzdesiyle oynuyor.

Boyalı Alan:

Alperen rakibe en çok pota altından zarar veriyor. Hücum ribaundlarının yanı sıra takımın iyi spacingini de kullanıp postuplarla ve potaya devrilmelerle çok etkili olabiliyor. En güçlü özelliklerinden biri ise sıklıkla yaptığı tip smaçları. Kendisine bunu sorunca,"Ribaund konusunda hep doğal bir yeteneğim vardı. Topu potaya attıklıar anda topun nereye gideceğini hissedebiliyorum. Topu takip edebildiğim sürece de tipleyebiliyorum." diye belirtti. Alperen'in ribaund yetenekleri Kevin Love ve Domantas Sabonis gibi elit uzunlara benziyor rakamları ise 2021 sınıfının en iyi ikinci oyuncusu olarak onu konumlandırıyor. Tek elle aldığı ribaundlar ve bazen pas şeklindeki dokunuşları da yine Jokic'i andırıyor. Ribaundlardaki üstün yetisinin yanı sıra Alperen en çok potaya 4-5 metre mesafede başarılı oluyor. Son derece aşağıda pozisyon alarak ve elit seviyedeki reverse hareketleriyle savunmacısından kolaylıkla kurtulabiliyor. Her türlü fake ve şaşırtmaca ile rakip savunmacılardan kaçabiliyor. Geleneksel anlamda çabuk olmasa da vücuduna göre çok esnek ve en dar alanlarda dahi kolaylıkla hareket edebiliyor.Jokic'in yanı sıra ilk zamanlarındaki Jahlil Okafor post-uplarına da bir hayli benzeyen oyunları var.

Devrilme noktasına geldiğimizde hayatımda 18 yaşındaki oyuncular arasında gördüğüm en iyi ellere sahip. Kendisine yollanan her topu yakalayabiliyor ve genelde alıp içine vuruyor. Kısa devrilmelerde de orta mesafe şutunu yolalyabiliyor.  40 dakika başına yaklaşık 10 serbest atış kullanan Alperen'in NBA'de bu düdükleri bulması zor ama temas almaktan çekinmeyeceğini gösteriyor. Aslında Alperen'in bu özellikleri onu bazı takımların benchinden getirip rakip bench oyuncularını terörize etmesini sağlayabilir. Onu önce mini-Jokic gibi kullanıp NBA'e alıştığında da post up oyunlarıyla çok verimli kullanabilirler.

Modern Basketbola Uygunluk:

Alperen İstanbul'da izlediğim maçında bir hayli zorlandı. Covid'den dönmüştü ve sezonun en düşük sayısını üretti. Buna rağmen onun hakkında sahip olduğum bilgilerle birleşince gördüklerim onun NBA'e uygun olduğunu anlamama yetti. İstanbul'a döndüğümde idmanını izlemeye gittim. Onu 3-3 , 4-4 ve 5-5llerde izledim. Perimetrede topla oynadı, boş üçlükleri soktu, no-look paslar attı ve fakeleri ile hem kendine boş şutlar yarattı hem de arkadaşlarını besledi. 3 eski NCAA oyuncusuyla sahayı paylaşmasına rağmen genelde sahadaki en iyi oyuncu o oldu. Her ne kadar sezon ortalaması bir hayli düşük olsa da ileride rahatlıkla NBA üçlüklerini sokabileceğini söyleyebilirim. Hatta iki uzunlu sistemlerde 4 numara pozisyonunda da rahatlıkla kendisini izleyebiliriz. Yüzde 80 serbest atış yüzdesi ve kendine olan güveni dikkat çekiciydi. Hatta milli maçta İsveç'e karşı stepback üçlük isabeti dahi verdi.

Her ne kadar Beşiktaş onu pota altında kullanmış olsa da kendisini modern basketbola uydurabilir. Alan paylaşımına çok büyük katkılar sağlayabilir topa olan hakimiyetini pas yeteneğiyle birleştirerek büyük bir hücum silahına NBA seviyesinde dahi dönüştürebilir.

Nasıl savunma yapacak?

Alperen'in karşılaştığı en büyük soru NBA seviyesinde nasıl savunma yapacağı şeklinde. Yavaş ayaklı ve boyutu çok büyük olmadığı söylenebilir. Pick and roll oyunlarında toplu oyuncuya karşı  savunma yapmakta da zorlanabiliyor. Kendisinin benzeri, Jokic-Nuırkic ve Vucevic gibi oyunculardan 5-6 cm kısa ve kulaç boyu da aynı ölçüde kısa.

Şimdilik kendisinin NBA oyuncularına karşı savunma yaparken zorlanacağını söyleyebiliriz ama kendisinin savunma noktasında da muhteşem içgüdüleri var. Aynı Jokic'in olduğu gibi çok hızlı elleri var ve oyunu okuma noktasında müthiş iş yapıyor. 40 dakikaya vurulduğunda neredeyse 2 top çalıyor ve sahada risk almaya seven bir yapısı var. Blok için de muhteşem bir zamanlaması var ve yerden çok çabuk bir şekilde ayrılabiliyor. NBA için savunması şüpheli olsa da geliştirilmesi normalkde imkansız içgüdülere sahip.

Takımlar Alperen'i draft ederken ondan yeni Jokic olmasını beklememeli ama Jokic'i değerlendirirken yaptıkları hatalara yeniden düşmemeleri gerktiğini de anlamalılar. Fiziksel özelliklerine ön plana alıp ellerinin, top hissiyatını, oyuna olan algısını, özgüvenini ve risk alma kararlılığını ikinci plana kesinlikle koymamalılar. 

Eskiden olsa onun için Avrupa için muhteşem denebilirdi hatta Fenerbahçe'nin de kendisiyle ilgilendiğini biliyoruz. Fakat artık, Jokic'in de başarısıyla ona her türlü yol açık. Tabii ki bu değerlendirmeler yanlışlıklara da yol açabilir çünkü Jokic ve Doncic çok nadir yeteneklerdi ve herkes onlar gibi olamaz. Yine de ondan duyduğum " NBA'de buradan daha da iyi olacağım" sözü dikkat çekiciydi.

Haber Kaynağı: basketfaul