Futbolda "kazanan haklıdır" yaklaşımını hiç tasvip etmediğim gibi skorun; eksiklerin, hataların üstünü örtmemesi gerektiğine inanıyorum. Beşiktaş, Sergen Yalçın'la dün Malatya deplasmanında farklı bir şey denedi. İlk 45 dakikayı adeta çöpe attı. Çöpe attı diyorum çünkü tercih edilen 11 ve oynanan oyun Beşiktaş'ın bize alıştırdığı felsefesinden çok farklıydı. 5 gün önce Denizlispor'u ilk yarıda boğan, 3-0'ı bulup ikinci yarı tempoyu artırmadan daha rahat oynayan Beşiktaş, Malatya'da tam tersini yaptı.

Zeminin sıkıntılı olması kadro tercihlerini etkileyebilir ama çok iyi ve skor çıkarılacak bir maçın ilk 45 dakikasını harcamak mutlak galibiyet hedefleyen bir takım için büyük risk. Malatya bu riskin ne olduğunu özellikle son 25 dakika çok hissettirdi.

Bu tür sorunlu zeminler oynadıkça daha da bozulur. Bu yüzden Sergen hocanın Mensah, Ljajiç dururken Necip'le birlikte 3 defansif orta sahayla çıkmasının mantığı makul görülebilir. Ancak 6 numarada çok iyi işler yapan Necip'i forvet arkası oynatması anlaşılır değil. İkinci yarı Mensah'ın girişi, 74'te Ghezzal'ın yerine Töre değişikliği takımı hareketlendirdi.

Beşiktaş, N'Sakala ile bir kişi eksik oynuyor. Dün buna Larin de eklenince ikisinin yükü takım oyununa ciddi yük oldu, Beşiktaş yönetiminin yapacağı ilk şey, sezon sonu kimseyi beklemeden Rıdvan'la birlikte yarışacak bir sol bek transferi yapmak. Beşiktaş oynamadığı her maçta Rıdvan'ı arıyor.

Dün gemisini kurtaran kaptan Atiba'ydı. 2 puanın çöpe atılmasına müsaade etmedi. Malatya'nın son 20 dakikadaki arzusu ve golü bulma mücadelesi saygıyı hak etti.

Sezon başımdan bu yana Türkiye'nin en iyi futbolunu oynayan Beşiktaş'ın ve oynatan Sergen Yalçın'ın bu maç, standartlarının altında kaldı.

Yorgunlukla açıklanamayacak tabloyu ve tercihlerinin sonuçlarını Sergen Hoca iyi analiz etmelidir.

Fatih Doğan / Sabah