İşte Sinan Vardar'ın yazısı:

Metin-Ali-Feyyazlı dönemde kazanılan şerefli ikinciliklerinden ardından 1990 yılında "Beşiktaş yine mi şampiyonluğu kaçıracak?" algısına o sezon tribünleri dolduran taraftarlar, "Vallahi olacak, billahi olacak, bu sene Beşiktaş şampiyon olacak" tezahüratıyla yanıt vermişti.

O sezonu bu sezona çok benzetiyorum ve aklıma sürekli o unutulmaz tezahürat geliyor Beşiktaş o sezon dahil ardı ardına 3 şampiyonluğa ulaşmıştı. Tıpkı bu sezon olduğu gibi; o dönem de; rakipler bol keseden harcadıkları paralara ve yaptıkları algılara rağmen Kartal mütevazı bütçelerle kurduğu kadroyla uzun yıllar şampiyonluklara ambargo koymuştu. Kenetlendi mi bu camia çok güzel oluyor. Büyük kulüp olmanın farkı budur işte. Eski başkanın bıraktığı enkaz bir kenara itilerek 1.5 yılda doğru yapılanmayla iki kupalı şampiyonluğa doğru gidiliyor. Emeği geçenlere selam olsun.

Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi yöneticiler büyük özveriyle işlerini yapıyorlar. Futbolcuların paralarının günü gününe ödenmesi Çebi'nin fedakarlığı sayesinde... Teknik Direktör Sergen Yalçın da futbolculuğu dönemindeki gibi rakiplerine çok zeki harika çalımlar atıyor. Sergen Hoca, sıkışık fikstürde usta bir satranç oyuncusu çok doğru hamlelerle gibi takımını şampiyonluğa koşturuyor. Murat Şahin başta olmak üzere yardımcıları; Hakan Çalışkan, Levent Açık, Murat Kaytaz, Gürsoy Yalçın ve Ozan Köprülü; Sergen Hoca'nın doğru seçmiş futbol adamları... Ağır sezon temposunda takım, rakiplerini ezip geçiyorsa burada alkışlamamız gereken kişi hiç kuşkusuz kondisyoner Stefano Marrone'dir. O da artık aramızdan biri ve o da şampiyonlukla birlikte Beşiktaş'ın unutulmazları arasına girecek.

Beşiktaş gösterişli bir şekilde şampiyonluğa koşarken taraflı tarafsız herkes bu şampiyonluğa şapka çıkarıyor. Beşiktaş'ın en son 4 yıl önce kazandığı şampiyonluğun ardından böylesine sezonu sürklase eden bir takım doğrusu hatırlamıyorum. Kupa finalini de sayarsak önümüzde 4 final maçı var. Tabii ki ayakların yere sağlam basması gerek. Buraya kadar her şey çok güzel gitti ama futbol şakaya, hele hele havaya girmeye hiç gelmez. Virüs nedeniyle ertelemiş olabiliriz ama kimse kutlamalardan vazgeçtiğimizi zannetmesin. Sağlıklı günlerde motorları maviliklere sürüp, boğazda şampiyonluk turu atmak çok güzel olacak.

Sinan Vardar / Fotomaç