Ümraniye'de neler oluyor?

Nevzat Demir Tesisleri'ni Kovid-19 ateşi sardı… Boyd ve antrenör Hakan Çalışkan'ın testlerinin pozitif çıkması ile küçük bir şok yaşayan siyah-beyazlılar, dün 8 pozitif vaka ile adeta 8 şiddetinde sallandı. Önceki gece bütün personel, 'Test sonucum ne gelecek' diye geceyi uykusuz geçirdi. Rakam beklentilerin üzerinde olunca Ümraniye sessizliğe gömüldü. Moraller bozuk, psikoloji sarsılmış, çalışma isteği sekteye uğramış durumda. Tek teselli Boyd'un ve yardımcı antrenörün üçüncü testinin negatife dönmesi. Ümraniye'de tüm hijyen kurallarına uyuluyordu ama saha çalışmasında ve temaslı oyunda bu son kaçınılmaz. Başkan Ahmet Nur Çebi de ekonomik görüşmeler ve yeni sözleşmeler nedeniyle son bir haftada Ümraniye'de fazla mesai harcamıştı.

 12 Haziran'da ligler oynanır mı?

Kovid-19'un şakası olmadığı gün gibi ortada… Ateşle oynanmaz. Bu ligler de 12 Haziran'da oynatılmaz, oynatılamaz… Futbola Dönüş Protokolü masa başı protokolü. Birçok teknik adamla ve sporcu ile görüştüm, uygulanabilir bir protokol olmadığı fikrinde birleşiyorlar. Zaten sonuçlardan da ortaya çıktı. Erzurumspor, Sancaktepe, Fenerbahçe, Beşiktaş, Kasımpaşa her yerden vaka haberleri geliyor. TFF Sağlık Kurulu üyesi Mete Düren'in açıkladığı bir gerçek var. Bu mikrop sporcunun akciğerine inerse dönüşü 1 yılı bulabilecek. Sağlık Bakanlığı, Spor Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nun görüşü oynatılmamasından yanayken, ekonomik kaygılarla bu ağır yükün altına nasıl girilecek? Girilirse de nasıl kalkılacak? Umarım pandemide ikinci bir dalgaya vesile olacak kararlardan uzak durulur.

 Ne yapılması gerek?

Türkiye'de antrenör ve futbolcu derneklerinin birlik olması gerekirdi ama olamadılar. Herkes parasını kazanmaya baktı. Hatta ileri giderek söylüyorum, bu dernekler üzerinden kariyer planı yapan birbirinin altını oyan çok hoca gördüm. Ligler başlarsa pandemiden en çok etkilenecek üç grup var. Futbolcular, antrenörler ve spor gazetecileri. Üç grubun dernek temsilcileri de gündemle alakalı anlamsız bir sessizlik içindeler. Bugün görüşü olmayanların yarın bir değeri olmaz.

Fatih Doğan / Sabah