Anı yaşamayı, geleceğe odaklanmayı seven biri olarak bu sefer doyasıya 'Ah keşke' diyorum.

Bundan önceki başkan; Şenol Güneş'i dinleyip Burak Yılmaz'ı geçen sezon başında transfer etseydi Beşiktaş'ın hem bir şampiyonluğu fazla olur, hem de bu sezon Şampiyonlar Ligi gelirleri olurdu.

Bugünler mali kongrede ibra olmayı hayal eden Fikret Orman, şimdi daha iyi anlıyordur Şenol Güneş'i... Beşiktaş dün kusursuz işleyen bir makine düzenindeydi. Tabii ki başrolde Kral vardı. Burak Yılmaz dün 10 numara, 5 yıldızdı. Attığı gol jeneriklikti.

90 dakika durmak bilmedi, takım arkadaşlarına harika gol pasları verdi.

Sevgili Burak'a şapka çıkarıyorum.

Beşiktaş dün 90 dakika baskılı oynarken; rakibi Konyaspor ligde bulunduğu yeri hak eden bir futbol sergiledi. Konyalılar lütfen kusuruma bakmasınlar ama bu güzel şehrin takımının dünkü haline çok üzüldüm.

Hadziahmetovic Lens'e yaptığı sert faulde gözümü kapattım.

Hakem Zorbay Küçük'ün onu hemen atması gerekirken, VAR'a gitmesi çok garipti.

İlk yarıda Konyaspor kalecisi Ertuğrul'un topsuz alanda Burak'a yaptığı hareket tereddütsüz penaltıydı ama nedense 'es' geçildi.

200. maçına çıkan Atiba en azından 50 maça daha çıkar; aman nazar değmesin. Gökhan Gönül her zamanki gibi gençlere taş çıkaran bir performans sergiledi. Genç oyuncular Ersin ve Rıdvan artık formaya ısındı. Diaby ve Lens'teki yükseliş çok dikkat çekici. Necip'e sosyal medyadan çok sallayanlar hâlâ var ama dün bir kez daha terinin son damlasına kadar mücadele etti. Çebi Yönetimi'nin Sergen Yalçın hamlesinin ne kadar doğru olduğu dün bir kez daha göründü.

Sergen Hoca takıma büyük güç kazandırdı. Yine keşke diyeceğim; yine eski başkan! Keşke Sergen Yalçın sezon başında gelseydi.

Beşiktaşlı taraftar artık mutlu bir şekilde takımının başarısını alkışlıyor.

Şimdilik televizyon başında, umarım çok yakında stadyumda, takımının yanında.

Sinan Vardar / Fotomaç