Başakşehir ilk yarıda sanki dört gün önceki maçın devamını oynar gibiydi... Öylesine yorgun, bezgin ve umutsuzdular... Beşiktaş tam tersi, İlk yarıda takır takır futbol oynayan, rakibine pozisyon vermeden iki hatta ofsayta takılarını sayarsak üç gol atan Kartal aslında işi bitirmiş gibi bir görüntü veriyordu...

Sergen Yalçın ne derbiyi çok fazla kafasına takmış ne Başakşehir'i küçümsemiş akılcı bir rotasyonla sağdaki oyun gücünü koruma hedeflemişti...

Her zaman ki gibi orta şiddette bir prese dayalı oyun gücüyle sahaya hakim olan Beşiktaş ilk 45'te deyim yerindeyse terlemeden kupanın bir ucundan tuttu... İkinci yarıda manzara İstanbul'un havası gibi birden bire değişti...

Larin, Atiba, Adem Ljajic ve N'Sakala'yı sahaya süren Sergen hoca derbiyi de düşünüp Aboubakar'ı kenara alınca Beşiktaş'ın ön taraftaki etkinliği azaldı... Buna karşılık Başakşehir'de Aykut Kocaman, Giuliano, Crivelli, Azubike ve Aleksic sahaya sürünce konuk takım şekli şemali değişti.

İlk yarıda korkan Başakşehir ikinci bölümde cesur ve atak futbolu tercih etti. Maçı kazandım, turu kaptım havasında rehavete kapılan Beşiktaş'a karşı çok az görülen şansını zorlamayı tercih eden Başakşehir Deniz'in etkili oyunuyla arka arkaya ilk gol buldu...

Hal böyle olunca bitti denilen maç bir bakıma yeniden başladı ve uzatmalara gitti... Uzatmada Beşiktaş yine bildiğimiz oyuna döndü ve Larin'le fişi çekip kupaya uzandı...

Turgay Demir / Fotomaç