Beşiktaş her zamanki gibi oyuna ön alan baskısı, aynı zamanda topa sahip olarak da başladı. Bu temposuyla da erken dakikalarda penaltı kazandı. Penaltıcı tercihinin N'Koudou'nun olması doğru değil. N'Koudou'nun özellikle penaltı kaçırdıktan sonra maç içinde vücut dili, jest, mimikleri onun açısından çok iyi görüldüğü söylenemez. Ligin son haftalarına girilmişken olayın ciddiyetinin farkında değil gibi saha içinde bir görüntüsü vardı.

Beşiktaş kaçırdığı penaltıdan sonra da oyunu domine etti. İlk ve ikinci yarı çok rahat oyunu 2-0'a getirdi. Burada özellikle Oğuzhan çıktıktan sonraki oyuncu tercihi de sorgulanması gerekir. Bu tercih Mensah olmaması gerekirdi. Çünkü rakip yarı alanda topa sahip olup, set hücumu yapacaksanız Mensah bu tercihler arasında doğru değil. Birinci tercih Ljajic olmalıydı. Nitekim de Sergen hoca kendi oyuncu değişikliğini inkar edip tekrar Mensah'ı oyundan aldı.

Beşiktaş anlamsız bir şekilde 2-0 galipken geriye yaslandı. Hücumda top kalmadı, Ghezzal oyundan düştü, Larin zaten hiç yoktu, N'Koudou da aynı şekilde. Larin santrfor oynadığı zaman sol çizgide Beşiktaş aynı zamanda eksik. Özellikle de Beşiktaş'ın hem santrforsuz oyunu hem de sol çizgi hücumda oyunu da eksik kalıyor. Eğer Aboubakar'la Cenk oynamadığı bir oyunda Larin yine sol çizgi oynayıp belki santrforsuz farklı bir orta saha dörtlüsüyle çıkıp Ghezzal sağ çizgide, solda da Larin tercihiyle olup farklı bir anlayışla da oynayabilir Beşiktaş.

Beşiktaş son haftalara girildiğinde tabii ki stresli, gergin olması gerekir. Yalnız daha önceki oyundaki öne geçtiği zamanlarda, oyunu tutamaması, dengeleyememesi en büyük sıkıntısıydı. A.Gücü maçında bu bir daha görüldü. Beşiktaş bütün oyuncular öne çıkıp oynamak istiyor, bu gayet doğal bir takım için. Ama bunu daha organize şekilde yapması gerekir. Bu kadar saha içinde taktik disiplinden, bu kadar koparak olmaması gerekirdi. Olduğu zaman 2-0'ı doğru oynamadığından hem 2 gol yiyip, hem de rakibi de oyunun sıkıntılı döneminde cesaretlendirdiğini de gördük. Beşiktaş savunma yapıp, kendi yarı alanına çekildiği zaman, yalnız topu rakibe bırakıp oyunu vermiyor. Rakibin skor bulmasını da sağlıyor, en tehlikelisi de bu. Top rakipteyken oyunu kontrol edememesi, gol yemesi ve bunu son haftalarda girilirken bu zafiyetin her hafta rakipten daha fazla gol atarak tölere edilecek şekilde düşünülmei, saha içindeki oyun dalgalanmalarının en önemli nedeni.

Siyah-beyazlılarda Aboubakar'ın eksikliği, oynamadığı zaman takımda diğer oyuncuların tamamı oynadığı maçlarda bile eğer o sahada yoksa net bir şekilde eksikliği hissediliyor. Oyun kalitesi ve gücü etkilendiği gibi saha içinde oyuncuların daha rahat konforlu oyunu da ortaya çıkmıyor. Ne Ghezzal, ne Josef, ne Atiba hangi oyuncu oynamazsa oynamasın, Beşiktaş'ta Aboubakar oynadığı sürece bir sıkıntı olmaz. Bütün takımın rakip yarı alanda pas bağlantısı, bütün hücum aksiyonlarını, rakibi tehdit eden, arkadaşlarına enerji katan, oynatan; Beşiktaş için bir takımdan fazlası bir oyuncu. Aboubakar'un oynamadığı zaman bu kadar oyun dengesizliğinin ortaya çıkması, Sergen hocanın da buna alternatif üretmemesi 'normal' değil.

Reha Kapsal / Fotomaç