İşte Ercan Taner'in yazısı:

Şöyle Şubat 2020'ye şampiyonluk ateşinin yakıldığı o güne geri dönelim. Başkan Ahmet Nur Çebi, Beşiktaş camiası için çok önemli bir ismi teknik direktör yaptı. Bu isim Sergen Yalçın'dı. Vodafone Park'taki imza töreni şampiyonluk töreni gibi oldu. Ve Beşiktaş taraftarı Sergen Yalçın'a ne kadar çok güvendiğini, ona inandığını belli etti. Bu, kendisi için de büyük bir güven kaynağı olmuştu. Ve sonra pandemi başladı malumunuz. Ara verilen ve daha sonra zar zor biten bir ligde Beşiktaş hiç de kötü sonuçlar almamıştı. Sergen Hoca sınıfı geçmişti.

İLK HAFTALAR ZORDU

Ve yeni sezon… Başlangıç iyi değildi. PAOK maçı tam bir hayal kırıklığı oldu. Takım tam hazırlanmamışken oynanan bu Avrupa kupası maçı ‘Acaba bu sezonda mı böyle geçecek?' sorularına neden oldu. Lig başlangıcı da iç açıcı değildi. Özellikle Konyaspor maçındaki farklı mağlubiyet ve kötü futbol soru işaretlerinin artmasına neden oldu. Hemen arkasından İstanbul'daki Gençlerbirliği mağlubiyeti artık taraftarı üzmeye başlamıştı. Yönetimin içinde bu işin Sergen Yalçın'la gitmeyeceği yolunda perde arkası konuşmalar medyaya bile yansıdı. Yalçın'ın koltuğu sallantıdaydı.

10 KİŞİYLE FENER ZAFERİ

Ve yıllardır Beşiktaş'a ters gelen ve bir türlü rahat mağlup edemediği Başakşehir maçıyla çıkış başladı. O kadar çok eksik vardı ki favori gösterilen taraf konuk ekipti. Ama kazanan Beşiktaş oldu. Bu kıvılcım bir hafta sonra alev alacaktı. Başakşehir maçından sonra Kadıköy'de herkesin ev sahibini favori gösterdiği derbide Beşiktaş adına ligin kırılma maçlarından biri yaşandı. Beşiktaş o zamana kadar ligin açık favorisi gösterilen, sezon başı şampiyon ilan edilen Fenerbahçe'yi 4-3 yenerken tüm dengeleri değiştirdi. Tarihi maçı kazanan Beşiktaş, ‘Ben bu ligde şampiyonluğun kuvvetli adayıyım' mesajını açık açık verip galibiyet serileri aldı.

SAVAŞARAK GELDİ

Trabzon mağlubiyetiyle ikinci yarı iyi başlamadı. Kaçan goller, Uğurcan'ın kurtarışları, on kişiyle skoru arama işe yaramadı. Hemen arkasından Antalya'da gelen 1-1'lik beraberlik. Maç sonrasında Sergen Yalçın'ın açıklaması psikoloji anlamında çok önemliydi: “Savaşımız yeni başlıyor, kimse merak etmesin. Savaşacağız.” Şampiyonluğun şifresi de bu kelimeydi aslında. Ve bence kırılma maçlarından biri Konyaspor mücadelesiydi. Savaşıyordu Beşiktaş. Ve 81. dakikada Atiba'nın asistinde Rosier altın golü attı. Maçın bitiş düdüğüyle birlikte tüm oyuncular yere serilmişti yorgunluktan. O kare Ümraniye'nin duvarlarına asılacak cinstendi.

Ercan Taner / Sözcü