Sergen Yalçın derbiye pas kalitesini ön plana alan bir 11 sürdü. Rıdvan, Montero, Oğuzhan ile Ghezzal’lı Beşiktaş ilk yarıda şimdiye kadar ki oyun ritmini yakalayamadı. Buna Galasataray’ın orta alandaki kontrollü futbolu da etkendi.

Özellikle Atiba ve Josef’e baskı yapıp ön bölgedeki kaliteli ayaklarla arasındaki köprüyü büyük ölçü de kesti. Daha savunma ağırlıklı futbol ve zaman zaman da çabuk üçgenlerle de Beşiktaş kalesinde görünmeye çalıştı. Üretken bir ilk 45 dakika izleyemedik iki takım adına.

Tek net pozisyonu Beşiktaş yakaladı ancak Larin topun altına fazla girince topu üstten dışarı attı. Galatasaray ise Ersin’in ayaklarına güvenmeyen Beşiktaş stoperlerini sıkıştırıp fırsat bulur muyuz hesapları içindeydiler... Farklı bir ikinci yarıydı. Çünkü 580'de Diagne’nin kırmızısı oyun için dengeleri fazlasıyla değiştirdi. Savunan bir Galatasaray ve rakibin eksikliğini artıya çevirmeye çalışan bir Beşiktaş vardı sahada... Luyindama’nın ilk hatasında Josef affetmedi. Ardından N'Koudou skoru belirledi: 2-0.

Gecenin sorusu

Bu tür zeminlerde hata oranı çoktur. Zamanlama hataları çok olur. Böyle bir oyuna hazır mıydı iki takım da. Bence Galatasaray’ın hiç hazır olmadığını gördük...

Maçın starı

Oyuna girer girmez Beşiktaş’a ofansif anlamda büyük hareket getiren N'Koudou...

Maçın olayı

Maç öncesi oldu. Fatih Terim medyanın tüm muhtemel 11’lerini ters köşeye yatıran bir kadro sahaya sürdü.

Kısa mesaj

Zirve mücadelesinde kazanmıyorsan da kaybetmeyeceksin. Bu anlayışa hakim taraf dün gece Galatasaray’dı. Beşiktaş bu anlayışı yıkabilmek için daha dominant olmalıydı. Şansı rakibinin 10’kişi kalmasıydı...

Tunç Kayacı / Fanatik