Beşiktaş Kulübü İkinci Başkanı Adnan Dalgakıran, ortacizgi.com’a özel açıklamalarda bulundu.

Adnan Dalgakıran, kulübün mali yapısı, Bankalar Birliği anlaşması, UEFA’dan verilen ceza ve birçok konuyla ilgili açıklamalar yaptı.

İşte Dalgakıran’ın ortacizgi.com’a yaptığı açıklamalar:

“BUNLAR TESADÜFEN OLMUYOR-

Beşiktaş’ın bu sezon sergilediği performansla ilgili Adnan Dalgakıran; “Herkesin gördüğü gibi takımımız ligde en iyi futbolu oynayan, mücadeleci ve her şeyden önemlisi arkadaşlık duygusu pekişmiş, geçmişteki kolej havasındaki Beşiktaş’ı hatırlatan bir yapıda. Tabii ki bunlar tesadüfen olmuyor. Öncelikle şunu her zaman belirtmemiz gerekiyor ki inanılmaz bir yük devraldık ve burada Başkanımız Ahmet Nur Çebi’nin gerçekten gece gündüz ağır mücadelesiyle bu kulüp, şu ana kadar gelebildi. Bunun altını kocaman çizmek istiyorum, çok önemli. Aynı zamanda yönetimi, teknik ekibi ve futbolcularıyla sorunları hep birlikte anlayış yoluyla aşarak kenetlenmiş vaziyette kulüp şu ana kadar geldi. Dolayısıyla takımımız bu futbolu oynamayı devam ettirdiği sürece doğal olarak şampiyonluğun en güçlü adayı.”

“ŞU ANDA 300 MİLYON LİRA AÇIĞIMIZ VAR-

Bankalar Birliği anlaşmasının revize edilmesini değerlendiren Adnan Dalgakıran; “Ahmet Nur Çebi, sadece Beşiktaş’ın Bankalar Birliği anlaşmasını yapılandırmadı; bütün kulüplerin anlaşmasını yapılandırmasına öncülük etti.Bankalar Konsorsiyumu ile yapılan anlaşma sadece Beşiktaş için değil, diğer kulüpler için de hayati derecede önemli. Çünkü geçmişten dolayı kulüplerin geldiği durum tam bir iflas. Eğer bunlar kamuya mal olmuş kulüpler olmasaydı, 80 kere batıp kapatılmıştı. Kısa dönemde borçların ödenmesi isteniyordu ve kulübün 6-7 yıllık gelirleri de temlik edilmişti. Kulübün kasasına 5 kuruş girmiyordu. Devraldığımız kulüp buydu. Profesyonel kadrolar bile kaçışmış, herkes kulübü terk etmişti. Biz böyle bir ortamda inançla konuların üzerine gittik. Şu anda bankalarla yapılan anlaşma, bütün problemleri çözmüyor. Öyle bir şey yok. Sadece borçları 9 yıla uzattık. Bu bize ne anlatıyor? Bizim şu anda en az 300 milyon lira açığımız var. Bu açığı nasıl kapatacağız? Beşiktaş’ın gelirleriyle giderlerinin denk olması lazım. Yani faiz giderleri ile kulübün normal giderlerini karşılayacak bir gelir elde etmemiz lazım. Bunun için de kulübün gelirlerini senede 150-200 milyon lira artıya çıkarmamız lazım. Giderlerimizi de en az 100 milyon lira seviyesinde kısmamız gerekiyor. Bu krizi o zaman çözmeye başlarız. Bizim yeni gelir kaynakları oluşturmamız gerekiyor, giderleri kısmamız gerekiyor, Futbol A.Ş.’yi zarardan çıkarmamız gerekiyor, yeni parlayacak isimler bulmamız gerekiyor, oralardan kaynak elde etmemiz gerekiyor.”

“15 MİLYON TARAFTARIN VARSA…-

Dijital projelerin önemini vurgulayan Dalgakıran; “Dijital alanda yeni gelir kaynakları oluşturacak projeler üretmeye çalışıyoruz. Bunları da yakında taraftarımızın önüne çıkaracağız. Bu projeler, taraftarın da daha fazla kulüple yakınlaşmasını sağlayacak. Ama öncelikle şunu yapmamız lazım. Bizim taraftarımızla irtibat sağlayacağımız datayı oluşturmamız lazım. Kulübün ‘ 15 milyon taraftarı var’ diyoruz. 15 milyon taraftarın varsa hepsinin adı, yaşı, adresi ben de olması lazım. Benim de buna göre pazarlama ve diğer stratejilerimi, hatta taraftarın ne istediğini anında ölçebilecek sistemler geliştirmem lazım. Öncelikle bazı dijital projelerle sahayı yokladık. Taraftar, bu işe kendiliğinde katılım gösteriyor mu? Bununla ilgili bilgiler elde ettik. Asıl büyük ve ciddi projeler yakında. Herkes az çok tahmin ediyor ama peş peşe gelecek.”

-SOKAKTAKİ HERHANGİ BİR İSİM DE YAPABİLİR-

Transferlerin kulübün mali yapısına göre yapılmasına dikkat çeken Adnan Dalgakıran; “Artık bizim bankalara hiç döviz borcumuz yok. Bazı borçları da kapatarak direkt borç konusunda bankalarla muhatap olacağız. O da aslında bir disiplin getirecek. Kurallar var, onun dışında harcama yapmanız mümkün değil. Yeni spor yasası da geliyor. Kulüpler bu hale niye geldi, kim bu hale getirdi? Kulüplerde birinci derecede sorumlu başkandır. Eğer popülist davranırsanız, taraftarın ne istediği önemlidir ama ekonominizle çok ilgilenmiyor. Burada ortayı bulmanız lazım. Taraftarın keyif alacağı, zevk alacağı bir futbol takımını o kulübün mali yapısına uygun bütçelerle yaratmanız gerek. O zaman başarılı olursunuz. Yoksa kulübün gelecek gelirlerini de yiyerek har vurup harman savurarak x, y, z, isimlerini almayı sokaktaki herhangi bir isim de yapabilir. Çünkü menajerler zaten önünüze getiriyor. Bu sistemlerden çıkıp kendi scout sistemimizi oluşturmamız, altyapımızı güçlendirmemiz, kulübün gerçekten bir hedefi ve o hedefe giden stratejisi, yol haritası olması lazım.”

“BİRKAÇ YIL İÇİNDE BORÇLAR YÖNETİLEBİLİR HALE GELECEK- 

Borçların birkaç yıl içinde yönetilebilir hale gelebileceğinin müjdesini veren Dalgakıran; “Diğer bir husus da şeffaf olunması lazım. Karar vericileri denetleyen bir mekanizmanın olması lazım. Baktığınız zaman biz bu hale gelirken kulübün kongresi var, bir Denetim Kurulu var ama kulübün bir şekilde batırılmasına bunlar engel olmuyor, tam tersi bu yolda alkışlıyorsunuz. Demek ki bizim tüzük değişikliği de yaparak yöneticiler, yanlış bir mali politika izlediği zaman buna ‘Dur’ diyecek mekanizmaları da kurmamız gerekiyor. Dolayısıyla Beşiktaş’ın ve diğer kulüplerin A’dan Z’ye yeniden yapılanması gerekiyor. Zaten bu mekanizma olmadığı için de yeni spor yasasıyla yöneticilere yükümlülükler gelecek. Bunlarla birlikte borçların yönetilebilir hale gelmesi gerekiyor. Eğer bir engel çıkmazsa birkaç yıl içinde bu borçlar yönetilebilir hale gelecek. Bu ne demektir? Yani kulüp zarar etmeyecek. Kulüp, faiz dışı fazla sağlayacak hale birkaç yıl içinde getirilebilir.”

“BU BİLEREK Mİ YAPILDI?”

Geçmişte herhangi bir sistemin kulüp yönetiminde uygulanmadığını ifade eden Adnan Dalgakıran; “Her şeyin bir plan dahilinde olması gerekiyor. Kanalizasyonlara falan bakmıyorsunuz ama yukarıya herkesin görebileceği bir bina yapıyorsunuz. Bu bir popülizmdir. Altyapı yok, hesap yok, kitap yok, doğru düzgün bir bütçeleme yok, uyum yok, mali şeyler disiplin edilmemiş, şeffaflık yok. Böylesine inanılmaz bir kargaşa içerisindeydi. Bu bilerek mi yapıldı ya da bunu yapmayı mı bilmiyorlardı, bilmiyorum. Şimdi bir sisteme oturuyoruz. Bir kere biz profesyonelleşmeye önem veriyoruz. Yöneticinin görevi nedir? Strateji ve vizyonu ortaya koymaktır, uygulama profesyonellerdedir. Yani hesap verebilecek kişiler tarafından yapılması gerekir. Yöneticiye hesap sormak kolay değil ama profesyonele o iş için maaş veriyorsunuz. Yöneticilerin de bunu denetleyeceği bir sistem kurulmalı. Ama bizde toplum goygoyculuğu çok fazla vardır. Burada popülist olmamak gerekiyor. Beşiktaş camiası da Beşiktaş’ın mali yapısına daha fazla hakim olmalı. Sadece ‘Top çizgiyi geçti, geçmedi’ ile ilgilendiğiniz zaman taraftar olursunuz. Kulübün geleceğiyle, işleyiş biçimiyle, nasıl yönetileceğiyle ilgilenip buna sahip çıkarsanız o zaman camia olursunuz. Bizim camia olmamız lazım.”

-BEŞİKTAŞ KULÜNÜ BAŞKANI GEREKEN SAYGIYI HAK EDİYOR-

Beşiktaş’ı gerçekten sistemsel bir kulüp haline getirmeye çalıştıklarını anlatan Dalgakıran; “Bir de şunu planlamamız gerekiyor. Bizde başarılar saman alevi gibi büyüyor, küçülüyor. 100 milyon Euro’luk bütçelerle şampiyon oluyorlar, sonra ağır mali krizler yaşayarak düşüyorlar. Bir dönem Avrupa’da başarılı, sonra 5 sene ortalıkta yok. Neden? Çünkü sistemsel olarak hareket edilmiyor. Yönetimler o günkü şartlarda ne varsa hepsini harcıyor, olmayan parayı da harcıyor, şampiyon oldun, oldun. Bunun sistem dahilinde yapılması gerekiyor. Milli Takımı izledik, oyuncuların kaç tanesi yurt dışında yetişmiş? Çoğu… Yurt dışında 3 milyon Türk yaşıyor, Türkiye’de 85 milyon nüfus var. 85 milyonluk ülkede milli takımın yarısından çoğunu gurbetçi futbolcular oluşturuyor. Çünkü orada gençler bir sistemin içerisinde yetişiyor. Burada sistem yok. Kimse bunlarla ilgilenmeyip sonuçla ilgilendiği için ‘Ne yapıyorlar?’ diyorlar. Görünür olma gibi bir derdimiz yok. Beşiktaş’ı gerçekten sistemsel bir kulüp haline getirmeye çalışıyoruz. Bu kulübün bir başkanı var, sabah 8’den gece 12’ye kadar kulüple yatıp kalkıyor ve hiçbirimiz kendi işimizle böyle uğraşmadık. Beşiktaş Kulübü Başkanı gereken saygıyı kesinlikle hak ediyor. Küçük de olsa art niyetli muhalif topluluklar var. Bunlar sosyal medyada doğru şekilde bilgilendirmiyor. Buna çok dikkat etmek gerekiyor. Taraftarların doğru bilgiler alabileceği alanlarla irtibat kurması lazım. Çünkü bütün çıkar şeyleri kesildi.”

-UEFA, NEDEN CEZA VERDİ?-

UEFA’nın gelecek sezon gelirlerinin yüzde 15’inin kesileceğini açıklamasıyla ilgili ise Adnan Dalgakıran, şunları söyledi:

“Biz bütün futbolcularımızdan yüzde 15 indirim istedik. Çok az sayıda futbolcumuzdan bunu alabildik. Alamadıklarımızın da bir kısmı mahkemeye gitti. Mahkeme bir karar verdi, ‘Haziran sonuna kadar bunların paralarını ödeyin’ dedi. Ödeyeceğiz, sorun yok.”

Haber Kaynağı: ortacizgi.com ÖZEL HABER