Futbolcusu boş kaleye atamaz, hakemi bariz penaltıları vermez, bir şekilde o puanlar kaybettirilir. Dün gece olanın özeti budur.

Yaşar Kemal Uğurlu böyle bir hakem, onu anladık da VAR'dakiler ne iş yapıyor? Bu nasıl bir hakemliktir. Oyuncu topu bırakmış direkt rakibinin üzerine yükleniyor. Bu tür pozisyonlar penaltı değilse hangileri penaltıdır?

Gelelim hakemsiz bölüme... Bugün futbolda en değerli mevki; 10 numara pozisyonu dediğimiz yer. Orada oynayan oyuncu arkasından gelene kulvar açacak, sağındakini, solundakini sobeleyecek, önündekiyle verkaç yapacak, şut atacak... Peki Ljajic bunların hangisini yapabilecek durumda?
El cevap; hiçbiri! Yetenekli bir oyuncu tamam ama formsuz, yahu çek kenara, daha önce orada denediğin Diaby'i kanada, kenara, köşeye sıkıştıracağına koy Ljajic'in yerine... Olmaz!

Beşiktaş neredeyse maçın tamamında oyunun hakimiydi. Kanat bindirmeleri yaptılar, göbekten denediler ama olmadı. Olmama sebebi, tam ortada tüm işi organize etmesi gereken Adem Ljajic'in yanlış, pas-şut tercihleri.

Bir de Avcı'nın değişiklikleri var tabii. Beş golcü sahaya sürünce beş gol atacağını düşünüyor... Pes!
Güven bitmiş okeye dönüyor, Diaby, kenarda şaşkın ördeğe dönüyor...
Bu şartlarda top sende olmuş, rakipte olmuş fark etmez; maç gider!
Nitekim gitti de!

Yaşar Kemal Uğurlu bariz penaltıları verse maçın hikayesi değişir miydi? Elbette değişirdi, hem de maçla birlikte ligin de hikayesi değişirdi!

Turgay Demir / Fotomaç