İşte o açıklamalar;
- NEDEN BU KADAR BORÇ OLURKEN KİMSE SESİNİ ÇIKARTMADI -
Mevcut şartlarda Beşiktaş’ın teknik direktörü ben olsaydım eğer basın toplantısı yapmazdım. Tribünlerin önde gelenleri kimlerse ve gazetecilerle birlikte 15 kişi ile bir toplantı yapardım ve sizce sorun ne? Diye sorardım. Konu Beşiktaş olunca bu kadar borcun olduğu bir takımda insan bununla uğraşır mı? Derdim yani. Bu kadar borcum var ödenemeyecek kadar borç yapmışsınız bu borçlar hepinizin gözünün önünde olmuş bir de takıma sahip çıkıyoruz diye geliyorsunuz bunları anlatıyorsunuz. Bu kadar borç var hepinizin gözü önünde olurken neden kimse sesini çıkartmadı? Diye ters kademe yapardım. Kendimi savunmaktan daha çok onları savunma pozisyonlarına iterdim.
- SERGEN YALÇIN İSYAN ETMİŞTİ -
Bunları dile getiren insanlar, bunları takip eden yorumcular, gazeteciler, tribünden insanlar, yönetici içinde ya da delegasyon içinde muhalif görülen insanlar var o zaman sesiniz çıkmazken iki tane maçın skoru 2 diye henüz bir şey yok ki iki puan, üç puanla gidiyor her şey. Ben yönetici olsam tribüne şunu hatırlatırdım şampiyon olduğu sezonun ilk 6-7 haftasında Sergen Yalçın’ın yerine teknik direktör aranıyordu ve Sergen Yalçın isyan etmişti. Hatta şampiyonluk röportajlarının birinde söyledi.
- FAZLA RÜZGARLARA KAPTIRIYORLAR -
Bir haberde diyor ki yakın dönemlerin en iyi puanı ile gidiyor. Bunlar çok aceleci işler ve bu işleri yapan arkadaşlar fazla rüzgarlara kaptırıyorlar kendini. Tek başına böyle toplum biz bu oyundan hoşnut değiliz gibi durmuyor yani bir takım isimlerle ilgili halkla ilişkiler faaliyeti yürütülüyor onunda takıma nasıl zarar verdiğini görmek biraz müşkülleşiyor.
Haber kaynağı: Ortacizgi.com