Enis Harun Hacıoğlu'ndan açıklamalar! "Hedefimiz Avrupa'dan kupa getirmek"
0
Beşiktaş Safi Çimento ve A Milli Erkek Hentbol takımı oyuncusu Enis Harun Hacıoğlu, Takvim'e özel açıklamalarda bulundu.
Sezonu şampiyon tamamlayan siyah beyazlılarda takımına önemli katkı sağlayan Hacıoğlu, "Bütün sezon boyunca yaptığımız fedakarlıkların, çalışmanın ve özverinin karşılığını aldık" dedi. Saha dışında da sanata ve müziğe merakıyla tanınan genç hentbolcu, idol aldığı isimleri de açıkladı.
İşte Enis Harun Hacıoğlu röportajı;
- BU SEZON SENİN ADINA NASIL GEÇTİ? -
Bu sezon benim adıma çok güzel ve yorucu geçti. Yazın tatildeyken bize atılan programla birlikte yoğun bir şekilde çalışarak başladım sezona. Yeni bir hoca, yeni bir sistem geldi Beşiktaş'a. Bu sisteme ve hocaya alışma süreci oldu. Çok fazla çalıştık bu sistemi en iyi şekilde oturtabilmek için. Sezonun başlarında aldığımız Süper Kupa bütün takıma motivasyon oldu. Yıl içerisinde tüm takım, çok güzel bir şekilde çalıştık, her idmana konsantre olup elimizden gelenin en iyisini verdik. Böyle yoğun ve istekli çalışmanın ödülünü de üç kupa alarak taçlandırdık. Bu sene üç kupa aldığımız için de çok mutluyum, sezonu en güzel şekilde bitirdik.
- ŞAMPİYON OLDUĞUNUZDA NELER HİSSETTİN? -
Şampiyon olduğumuzda gerçekten bir sevinç patlaması oldu tüm takımda. Hepimiz çok yorulmuştuk ve bunca emeğin karşılığını aldığımız için çok mutluyduk. Bende de durum farklı değildi. Bütün sezon boyunca yaptığımız fedakarlıkların, çalışmanın ve özverinin karşılığını almak beni de çok mutlu etti. Güzel bir sonu ve tatili hepimiz hak ettik.
- MİLLİ TAKIMA SEÇİLME SÜRECİN NASIL OLDU? -
Milli takımla birlikte ilk kez kamplara katıldığımda 16 yaşındaydım. Güzel bir sezon geçiriyordum ve milli davet geldiğinde çok mutlu oldum. Ailemle birlikte otururken ikiz kardeşim Kerem gördü kamp listesini. Bana gelip " Harun Milli Takıma davet edilmişsin " dediğinde başta benimle dalga geçiyor sandım. Sonradan ben de görünce açıklanan listeyi çok heyecanlandım, çok mutlu oldum. Kampa gittiğimde en genç olmanın verdiği hırsla elimden gelen her şeyi yaptım. Oynadığımız hazırlık maçlarında en iyi şekilde oynamaya çalıştım. İlk maça geldiğimizdeyse önümde oynayan abinin sakatlanması dolayısıyla bana forma şansı doğdu. Çek Cumhuriyeti karşısında ilk defa Ay Yıldızlı formayı terletme fırsatı yakaladığımda 16 yaşındaydım. Oyuna başladığımızda çok heyecanlı olduğumu hatırlıyorum. Güzel bir maç oldu bizim adımıza kazandık maçı. Ben de fena oynamamıştım 4 gol atmıştım. Benim için böyle başlayan bir milli takım süreci aynı hırs ve istekle hala devam etmekte. Ne zaman bir milli davet gelse ve maça çıksam, hala aynı hırs ve azimle çalışmaya ve oynamaya devam ediyorum.
- BEŞİKTAŞ'A TRANSFERİN NASIL GERÇEKLEŞTİ? -
Beşiktaş'a gelmeden önce 4 sene boyunca Göztepe bünyesi altında top oynuyordum. Göztepe'de oynadığım son sene diğer sezonlara nazaran daha iyi bir performans yakaladım ve ligde gol kralı oldum. Bu sezonun devre arasında geldi ilk kez Beşiktaş'tan teklif. Sene içerisinde Göztepe'yle devam ettim. Ve sene bittiğinde Beşiktaş'la anlaşmaya vardım. Benim için bambaşka bir başlangıç oldu. Türk hentbol tarihinin en başarılı kulübüyle anlaşmaya varmak benim için mutluluk vericiydi. Beşiktaş'ın bir parçası olmak ve birlikte başarılar kazanacak olmanın bana verdiği heyecan bambaşkaydı. İlk kez yaşadığım bu heyecanın üstünden 4 sene geçti ve hala aynı heyecanla bu süreç devam ediyor.
- BEŞİKTAŞ'TAKİ VE MİLLİ TAKIMDAKİ HEDEFLERİN NELER? -
Beşiktaş'ta her zaman hedefimiz alınabilecek ne kadar kupa varsa hepsini almaktır. Her sene aynı hedefle seneye başlarız. Önümüzdeki sene hedefimiz Avrupadan bir kupa getirmek olacak Türkiye'ye. Türkiye'de alınabilecek her kupayı yeniden alıp bir de Avrupadan kupa getirebilirsek hedefimize ulaşmış olacağız.
Milli takımda hedefimiz her zaman bir adım daha ileri gitmek. Her yaptığımız kamp ve maç Türk hentbolunu bir adım daha öteye taşımak içindir. İlk etapta Avrupa veya Dünya Şampiyonasına katılmak ana hedefimiz arasında. Bunun için çok çalışıyoruz. Umuyorum ki bu iki hedefi de başaracağız.
- YURT DIŞI PLANIN VAR MI? OYNAMAK İSTEDİĞİN BİR TAKIM? -
Çocukluğumdan beri hedefim yurt dışında iyi bir takımda oynamak. EHF liginde veya Şampiyonlar liginde oynayan bir takımda süre almak çok istiyorum. Bunun için çok sıkı çalışıyorum. Ama ulaşılması gerçekten kolay bir hedef değil. Oynamak istediğim herhangi bir takım yok spesifik olarak. O seviyede bir takımda oynamak kendimi geliştirmek başlıca hedefim.
- KARİYERİNDE EN SEVİNDİĞİN VE EN ÜZÜLDÜĞÜN ANLAR NELER? -
Kariyerimde en sevindiğim anlar olarak bu sene oynadığımız Avrupa Kupası maçı olabilir. Deplasmanda 7 sayı ile yenildikten sonra içeride oynayacağımız maça çıktık. Başa baş başlayan maçta süre ilerledikçe az da olsa bir fark yakalamayı başardık. Bu farkı biraz daha açıp maçın sonuna geldiğimizde 6 sayılık bir farkla son hücuma başladık. Bu hücuma kadar 9 gol bulmuştum ben de. Mola aldık ve hocamız seti çizdi son top bende bitecekti. Top aynı çizdiğimiz gibi bana geldi ben de şuta girip golü attım ve 7 sayıyla maç penaltılara gitti. Penaltılarda kalecilerimizin iyi performansı ve penaltı kullanan takım arkadaşlarımın iyi atışlarıyla maçı kazandık. İnanılmaz bir geri dönüş gerçekleştirdik. Bu an benim için unutulmazdı.
En üzüldüğüm an ise bu sene milli takımla oldu. İtalya maçını evimizde 9 sayıyla yendik. Çok güzel bir atmosfer ve seyirci desteği ile harika bir maç çıkarttık. Ama maalesef ki deplasmana gittiğimizde bu güzel oyunu oraya taşıyamadık. Ve İtalya bizi 10 sayı ile yenip turu atladı. Böyle bir mağlubiyetin milli takım forması altında olması çok üzücüydü hepimiz adına. Maç bittikten haftalar sonra bile atlatamadığımız derin bir üzüntü oldu hepimiz için.
- HENTBOLA BAŞLAMA SÜRECİN NASIL GELİŞTİ? -
Hentbola başlama sürecim, annemin ve babamın eski birer hentbolcu olmasıyla oldu. İkiz kardeşimle çok yaramaz çocuklardık. Bir gün yine yaramazlık yaptıktan sonra annemle babam aralarında konuşup enerjimizi atmamız için bizi hentbola başlatmaya karar verdiler. İkiz kardeşimle birlikte biz de Hentbolla böylelikle tanışmış olduk. Başlarda sürekli babamla birlikte gidip gelirdik idmanlara. Bu süreçte babamın da eski hentbolcu olmasından kaynaklı sürekli bize geri dönüş verirdi. Biz de bunları uygulamaya çalışırdık. Ve babamın ilerleyen süreçte bizim antrenörümüzlüğü devralmasıyla birlikte bizim için bambaşka bir süreç olmaya başladı hentbol. Uzun yıllar antrenörlüğümüzü babamız yaptı takımlarda. Ve ikiz kardeşimle benim hentbol sürecimizin başlaması ve devam etmesi böyle gerçekleşti.
- HENTBOL DIŞINDA BAŞKA HOBİLERİN VAR MI? -
Hentbol dışında müzikle ilgileniyorum. Gitar, piyano ve davul çalıyorum. Öğrenmeye çalışmaya devam etme sürecindeyim. Müzikle ilgilenmek yeni enstrümanlar çalmaya çalışmak bana keyif veriyor. Yurt dışı gezilerini çok severim. Yurt dışında müze gezmek ve gittiğim ülkenin tarihini öğrenmek hoşuma gidiyor. Sanata ilgim ve merakım var. Resim ve tablolara bakmak onları canlı olarak görmeye gitmek hoşuma gidiyor. Özellikle tablolar hakkında onu çizen ressam hakkında bilgi sahibi olmaya çalışma süreci beni mutlu ediyor. Haricinde kitap okumayı seviyorum. Boş zamanlarımda roman ve bilim kitapları okuyorum. Her Türk insanı gibi dizi ve film izlemeyi seviyorum. F1 ve UFC takip etmek keyifli oluyor onları olabildiğince takip ediyorum. Bir ara resim yapmaya merak saldım ama devamını getiremedim. Bir daha deneyeceğim ama resim yapmayı pes etmiş değilim henüz.
- HENTBOLDA YA DA HAYATTA İDOL OLARAK GÖRDÜĞÜN BİRİ VAR MI? -
Hentbolda daha yeni son maçına çıkmış Uwe Gensheimer ve Timur Dibirow idollerim arasında. Spor dışında idol aldığım isim ise Vincent Van Gogh. Sürekli ve istekli bir şekilde çalışması, pes etmeden yaptığı işe devam etmesi onca zor koşulun altında gerçekten inanılmaz. Vincent'in hayatını ve hikayesi bence birçok kişi okuyup araştırmalı.
Hentbola başlayacaklara tavsiyem asla yarım bırakmamaları. Bol bol maç izlemeleri. Maçlarda kendi pozisyonundaki sporcuların neler yaptıklarına bakmaları. Hem savunmada hem hücumda kendi pozisyonlarını daha dikkatli izlesinler bir şeyler öğrenmeye çalışsınlar. Yaptıkları işi veya oynadıkları oyunu sevsinler. Eğer severek yapıyorlarsa bol bol çalışsınlar, çalışmaya devam etsinler. Severek yapılan her işin sonunda güzel bir noktaya geleceğine inanıyorum ben. Çalışmak ve çalışmaya devam etmek en önemli nokta. İstikrarlı bir şekilde devamını getirmek de bu süreçte çok önemli. Bir sene çok çalışıp sonraki sene bırakırlarsa hiçbir anlamı olmaz. Her işte olduğu gibi hentbolda da verilebilecek tavsiye bu istikrarlı bir şekilde pes etmeden çalışmaya devam etmek.
Haber kaynağı:Takvim
REKLAM
Küfür, hakaret, rencide edici ve büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmayacaktır.