Atiba’yı bu kadar baskılayıp hataya zorlamak önemli bir iş. Bu Torrent’in tartıştığımız orta saha oyuncuları için ne kadar önemli bir zaferse, Önder hoca için de o kadar büyük bir hezimet. Can, Atiba, Alex orta sahasının bağlarını kökünden kopardılar.
Mohamed’in orta sahasına verdiği destek Atiba’yı sürekli sırtında taşıması, gücü çok çarpıcıydı. Geldiğinde ondan beklenenin de üzerine çıktı. Böyle olunca Beşiktaş savunması için savunulması gereken alan büyüdü. Öyle ki en çok savunmanız gereken adam Kerem, en demarke, en rahat oyuncuya dönüştü. Önder Hoca 38’de iki oyuncu birden değiştirmek zorunda kaldı ama bu da hiçbir şeyi değiştirmedi.
Kuşkusuz ilk yarıdaki oyunun psikolojik yönü de önemli. Barça maçında gelen güven üzerine Beşiktaş Yönetimi’nin aleyhlerine olacağı kesin bir laf dalaşına girişi, maçın atmosferini çok yükseltti. Ev sahibinin tüm unsurlarıyla yaşadığı ekstra motivasyon ateşine odun taşıdı.
Net şans üretilemedi
İkinci yarı biraz daha Barça maçı metoduyla oynandı denebilir. Marcao’nun hem alan savunmasının merkezi oluşu hem bireysel pres oyunu çarpıcıydı. Beşiktaş’ı sürekli merkeze yönlendirdiler ve oyun sıkıştı.
Rıdvan oyuna girip sol kanata genişlik kazandırana kadar Xavi’nin de övdüğü savunma rahattı. Rıdvan sol öne geçince hücumda biraz olsun genişlik sağlandı. Tabii Galatasaray’ın yaptığı değişiklikler ve yorgunluk da bunda rol oynadı. Açıkcası maç Beşiktaş’a da döndü. Ancak Pena’nın hatasıyla gelen dışında net bir şans üretilemedi.
Mehmet Demirkol / Fanatik