Cem Dizdar, Beşiktaş-Adana Demirspor karşılaşmasını değerlendirdi.
Şöyle diyordu Ceza; "Benimle senin aranda kocaman bir fark var." Bu, ilk devresinde her açıdan pozisyonu az temposu fena olmayan maçta iki takım arasında büyük fark vardı. Beşiktaş sahada öyle diri durdu ki, hocası İtalya rakibi sahada görünmez gibiydi. Zaman zaman uzun toplarla oyunun bozu uzasa da ilk devre boyunca sıkıntı yaşamadı Beşiktaş.
İkinci devrenin başında Rıdvan'ın bir önceki maçtakine benzer golü gelince sormadan edemedim! Bu tip golleri yiyen takımların hocasının uyruğu fark eder mi? Ancak devamında neler oldu? O baştaki "fark" kayboldu. Yunus, Balotelli, Gökhan İnler girdi ve maç biçim değiştirdi. Beşiktaş görüntüde aynı maç aynı maçtı ama fark şuydu ki, iki gol yediler.
Son 10 dakika için sıkıntıya girilince işin rengi değişti. Sakatlıklarla boğuşan Beşiktaş bir de son kornerde "karman çorman bir pozisyon"da golü yiyince iyi başladıysa da sonunu getiremedi. Özetle bir yol kazası daha yaşamış oldular. Sorun, devamını nasıl getirecekleri!...
Gecenin sorusu
Rachid Ghezzal da sakatlanarak çıktı! Hatta bir ara Cyle Larin de arka adalesini tuttu. Sahi ülkedeki bu kadar sakatlık neyin nesidir? Biri nedenini açıklayacak mı?
Maçın starı
Öncelikle ‘’bizim çocuklar’’; Ersin Destanoğlu, Rıdvan Yılmaz, Yunus Akgün vd… Ve elbette bize iyi bir maç izleten diğer bütün iyi ve ülkeye göre büyük futbolcular…
Maçın olayı
Rıdvan’ın golünde kaleci Ersin’in onca yolu kat ederek gidip akranına sarılması! Muazzam kıymetli bir andı. Tıpkı Rize – Altay maçında Erhan Çelenk’in rakibi sakatlandığında topu bırakması gibi. Yani iyilik, güzellik ve insanlık…
Kısa mesaj
Bu kadar kopuş kuşkusuz bir takım için iyi değildir ama Beşiktaş geçen sezon da buna benzer sıkıntılar yaşamadı değil. Aslolan diri kalmanın yolunu bulmaktır
Cem Dizdar / Fanatik
REKLAM
Yorumları Göster / Yorum Yaz
Küfür, hakaret, rencide edici ve büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmayacaktır.