Samet Aybaba: "Kaan Şakul’u derhal istifaya davet ediyorum!"
Samet Aybaba: "Yardımcılarım vardı. Hepsine mobbing uyguladılar, antrenman izlemelerini yasakladı Brad Friedel. En son scout ekipleri ile ilgili çalışma yapıyormuş Friedel. Kaan Bey yardımcılarımın 'WyScout' şifrelerini aldı, 'istediğime vereceğim bunları' dedi. Orada kalıp bu mücadeleyi vermeyi başardık diyelim.
Başkan bana son durum ile ilgili bir rapor ver dedi. Bu raporu vermesi gereken ben değildim. Hatta Veli ve Feyyaz'dan da rapor istendi. Bu süreci yöneten 3 kişi rapor vermeliydi. Bu rapor sonunda 'Başkanım, ben kimseyi yarı yolda bırakmadım, Beşiktaş'ı hiç bırakmam. Sizin bir tasarrufunuz varsa gereğini yapın' yazdım. Başkan herhalde o gereğini başka anlamda kullandı. Beni çok arayan oldu 'Ya ne yaptınız' diye.
Samet Aybaba: "Kimseye hakkımı helal etmiyorum."
"BÜYÜK TRANSFER YAPMAYALIM DEDİM"
Samet Aybaba: "Kimse bize gelip de; 47 sene önce bu kapıdan giren birine, Beşiktaşlılıktan, forma aşkından, yok 'Biz Kartal'ız' falan arkadaşlar yani... Altyapıda çok yetenekli oyuncularımız var, biz bu kadrolarla başlarsak çok iyi şeyler olabilir 'Feda' döneminde olduğu gibi. 4-6 tane oyuncu alalım. Büyük transfer yapmayalım dedim. Ayrılmadan önce 10 oyuncunun ismini belirledik, profesyonel yapmak için. Oraya Şenol'u getirdim, teklif gelince Veli'yi getirdim. Veli gelince bile bizi eleştirdiler, başarısı ortada. A takıma yükselecek belki. Serdar'ın kupada çok büyük emeği var."
SEMİH KILIÇSOY SÖZLERİ
Samet Aybaba: "Kilo almış, pası veremiyormuş. Nasıl 12 gol attı o zaman bu çocuk? Verdirin o zaman. Ben gördüğümde konuşuyordum Semih'le. Bu çocuklardan vazgeçemeyiz.
Maccabi bir maçı özel bir maç. Ben olsam Türk oyuncularla oynardım. Yabancı oyuncu nereden bilecek bu duyguları? Bir tane forvetimiz var, yaşı 34. Arkasında 17 yaşındaki Mustafa var. Kanatlar boş, nasıl olacak?"
Samet Aybaba: "Ben hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum. Öyle bir dünya yok. Samet Aybaba'ya böyle olmaz arkadaşlar. WhatsApp'tan geldi mesaj bana. Nevzat Demir'de 10 gün nöbet tut deseler tutarım ben. Bunlar kiminle muhattap olduğunun, kimi karşılarına aldıklarının farkında değiller.
Sergen Yalçın'ı ben istedim. Telefonla konuştuk, görüşecektik. Başkan bana 'Gittiğinde bir şey konuşma' dedi. Ben ona takımdan bahsedecektim, biraz da ağlayacaktım kulüp tarafında olduğum için ekonomiden yakınarak. Sonra o da koşarak gelecekti.
Rıza süreci var, Rıza benim kardeşim. Birlikte 10 sene oynadık. Geldiğimizde kulüpteydi. Oyun kötüydü, söylemler kötüydü. Başkanımız Kasımpaşa maçı sonrası, 'Ya böyle olur mu göndermiyor musun Rıza'yı?' dedi. Sonra Rıza'nın bazı tatsız söylemleri oldu, başkan 'Artık konuşmaya gerek yok görevden alın' dedi. Başkana 'Ben bunu gidip söyleyemem, Feyyaz da söyleyemez' dedim.
Beşiktaş'ın acil birlikte hareket etmeye ihtiyacı var. Futbol aklına ihtiyaç var. Bizi bunun için oraya getirdiler ama hiç sormadılar bize. Gelin bir araya, Beşiktaş'ın akil insanları gelsin bir araya. Ortada bir tane Beşiktaş var. Divan Başkanı'nı aradım, gelin şu kulübü alın dedim. Hasan Arat ile yola çıkmadan önce Serdal Adalı'yı aradım, onla diyalogum çok daha iyidir, farklıdır. 'Amerika'ya gidiyorum, aday olmayacağım' dedi. Sonra aday oldu, rakip haline geldik. Beşiktaş'ın artık tahammülü kalmadı. Bırakalım bu işleri ya, burada Beşiktaş var! Bu nasıl bir şeydir ya!"
Haber Kaynağı: Orta Çizgi