Beşiktaş Kulübü Avukatı Ümit Öndeş, Divan Kurulu’dan Fulya Davası konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Ümit Öndeş’in yaptığı açıklamalar:
-Bu davayı asla reklam malzemesi yapmadı-
“Benim nazarımda kamuoyunda Fulya Davası olarak bilenen dava Murat Ersöz’ün davasıdır. Çok emek harcadı. Bu davayı asla reklam malzemesi yapmadı. Hatta kendi müvekkileri tarafından bu davanın Beşiktaş iç politikasında kullanılmasına da izin vermedi. Ruhu şad olsun. Bu dava Fulya Davası olarak biliniyor ama bu davanın aslı 24 Şubat 2008 tarihinde yapılan 2007 tarihli İdari ve Mali Genel Kurul’da yönetim kurulu ve denetim kurulunun ibrasına dair kararların iptaline ilişkin bir davdır. Davayı da Murat Ersöz açmıştır, Cengiz Sarıkaya ve hukuktaki tanımıyla arkadaşları adına. Bu asıl davadır.”
-Karar verilirken ‘Fulya ile ilgili bir usulsüzlük yoktur’ denerek…-
“Daha sonra kongre üyemiz Sayın Hürser Tekinoktay tarafından da bir dava açılmıştır. Bu iki dava birleşmiştir. Birleşen bu davalar, 21 Aralık 2010 yılında reddedilmiştir. Bu ret kararı sonrasında konu Yargıtay’a taşınmış, Yargıtay’ın bozma ilamı neticesinde dava tekrar görülmeye başlanmış ve bu defa Aralık 2015’te mahkeme verdiği kararla Vicente Del Bosque ve Matteo Ferrari’ye ödenen tazminatlar nedeniyle Futbol AŞ’nin ve dolayısıyla derneğimizin zarara uğradığından ve bu zararın Genel Kurul’a anlatılmayarak gizlenmesinden dolayı ibraların iptaline karar vermiştir. Aynı mahkeme, aynı karar içerisinde Fulya Davası ile ilgili olarak da herhangi bir usulsüzlük olmadığına, herhangi bir yanlışlık bulunmadığına hükmetmiş ve bu konudaki talepleri de reddetmiştir. Konu tekrar Yargıtay’a taşınmış. Yargıtay incelemesi bittikten sonra da bu dava Mart 2019’da kesinleşmiş. Yani davanın içeriğinde tazminat taleplerinin haksız ödendiğinden bahisle ibranın iptaline karar verilirken ‘Fulya ile ilgili bir usulsüzlük yoktur’ denerek konu yargısal açıdan nihayete erdirilmiş.”
-Ancak şöyle de bir gerçekle karşılaştık-
“Şimdi kazanın doğurduğuna inanıp öldüğüne inanmamak bir başka yaklaşım. Bunu kabul etmem çok söz konusu değil. Bu davanın bitişi, birtakım konuları nihayetlendirir diye bekliyoruz. Bazı çalışmalar elbette her zaman yapılabilir. Ancak şöyle de bir gerçekle karşılaştık. Bu dava Mart 2019da bitti. Bağış kampanyasının başladığı gün sanki Fulya’da yeni bir dava kazanılmış gibi özellikle sosyal medyanın yangın yerine çevriliyor olmasına da üzüntüyle izledik. Bu konuda takdir saygın kurullarımızın ve camiamızındır.”
-Gönül isterdi ki Fulya’daki her şey bizim olsun ama yargı kararı var-
“Fulya Davası ile ilgili bir başka süreç daha yaşadık. Aşçıoğlu firması ile kulübümüz arasında bu defa 2014 yılında yeni bir yargılama başlamış. Bu yargılama neticesinde bir Tahkim Kurulu oluşturulmuş ve hatalı imalatlar, fazla imalatlar, kira kayıpları gibi taleplerle Aşçıoğlu firmasına kulübümüz tarafından dava açılmış. Aşçıoğlu firması da karşı bir dava açmış, bu süreç de neticelenmiş ve biz bu davayı da maalesef kaybetmişiz. Gönül isterdi ki Fulya’daki her şey bizim olsun ama yargı kararı var. Yargıtay incelemesine tabii tutularak kesinleşmiş durumda. Görüldüğü üzere verilmiş yargı kararlarının üzerine hala ‘Fulya’da şöyle kaybımız oldu, böyle kaybımız oldu.’ Evet, oldu, VAR ama keşke Fulya’nın hepsi bizim olsaydı ama ortada da bir hukuk var. Buna ilişkin söylemlerin takdirini sayın kurullarımıza bırakmak istiyorum. Lütfen artık Beşiktaş üzerinden prim yapmayarak sadece Beşiktaş için çalışarak Beşiktaş’ın daha iyi yerlere gelmesi için sayın yönetim kurulu ve Başkan Ahmet Nur Çebi tarafından verilen mücadeleye destek olunmasını bir hukukça olarak istirham ediyorum” ifadelerini kullandı.
Haber Kaynağı: ortacizgi.com